İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM), kurulduğu günden bu yana hem ülkemizin hem de İslam dünyasının nabzını tutarak kendi gündemini belirlemeye çalışan bir kurum olarak öne çıkmıştır. Merkezimiz, sürdürdüğü klasik çalışmalara ek olarak bünyesine dahil ettiği aktüel çalışma alanlarını akademik camiaya duyurarak karşılıklı iletişim, etkileşim ve farkındalık oluşturma gayreti içerisinde olmuştur.
Kurulduğu ilk yıllarda duyurularını ansiklopedi üyelerine gönderdiği broşür ve afişler aracılığıyla yürüten İSAM, 2000’lerin başında internetin yaygınlaşması ile internet sitesi ve mail ağları üzerinden sürdürmüştür. “İSAM Bülteni” ise hiç şüphesiz 2004 yılından bu yana düzenli olarak yayımlanan bu çabanın günümüze dek uzanan en sistematik ayaklarından biridir. Burada bir parantez açmamız gerekirse, Türkiye’de geniş bant internet hizmetinin yaygınlaşmaya başladığı yıl olan 2004’te düzenli bir bilgilendirme yayını için kolların sıvanmış olması tesadüf olmasa gerek. Hem de ilk yayımlandığı sene aylık olarak çıkan düzenli bir yayından bahsediyoruz. Kurumsal olarak bunların hedeflendiğini ve teknolojik gelişmelere hızlıca dahil olunduğunu görmek bizleri de yeni çalışmalara ve yöntemlere teşvik ettiğini belirtmeliyiz. Sonraki senelerde ihtiyaçlar çerçevesinde yayımlanma sıklığı üç ayda bire düşmüş, yıllarca bu düzende devam ettikten sonra 2012’de yıllık yayımlanmaya başlanmıştır.
“İSAM Blog” bu hikâyenin devamı olarak yepyeni bir arayüzle sizlere merhaba diyor. İSAM Bülten’in yayımlanışından yirmi sene sonra bürokratik dilden ve istatistiklerden arınarak samimi ve insan odaklı bir yaklaşımla açık bir platform olarak karşınızda olacak. Türkiye’nin akademik çalışmalarla ilgili ufkunun tartışılacağı bir mecra olma niyetiyle bugün sizlere şöyle sesleniyoruz:
İslam Araştırmaları Merkezi’nin resmî bloguna hoş geldiniz!
İSAM Bülten’in eski sayıları için tıklayınız.
İSAM hakkında detaylı bilgi edinmek için tıklayınız.