“Büyük İslâm Ansiklopedisi”nden Dijital Ansiklopediye: İlk Heyecanlar
Ali Hakan Çavuşoğlu
2 May, 2024
“Büyük İslâm Ansiklopedisi”nden Dijital Ansiklopediye: İlk Heyecanlar
Ali Hakan Çavuşoğlu
2 May, 2024

25 Ocak 2014 Cumartesi akşamı Haliç Kongre Merkezi’nin Türkiye Diyanet Vakfı’na tahsis edilen büyük salonunda bulunan herkes çok heyecanlıydı. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi’nin 44 cilt olarak tamamlandığı, “Yüzyılın İslam Kültür Hizmeti, Onur ve Hizmet Ödülleri” programında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı tarafından kamuoyuna ilan edilecekti. Bu heyecanı bir kat daha arttıransa ansiklopedinin internet sitesinin yine aynı gece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilk defa kullanıma açılacak olmasıydı. Yıllardır ilim dünyası ve akademi başta olmak üzere pek çok araştırmacı ve yazar tarafından vazgeçilmez bir başvuru kaynağı olarak müracaat edilen ansiklopedi zamanın ruhuna uygun olarak dijital ortama aktarılmış ve artık “bir tıkla” herkesin ya da doğru bilgi peşinde koşanların önüne açılacaktı.

“Yüzyılın İslam Kültür Hizmeti, Onur ve Hizmet Ödülleri” töreni sonunda çekilen hatıra fotoğrafı (25 Ocak 2014)

Murat Bardakçı’nın aynı gece Habertürk TV’deki “Tarihin Arka Odası” programında dönemin İSAM Başkanı Mehmet Âkif Aydın Hoca’yı misafir ederek canlı yayında ansiklopedinin internet sitesini tanıtacak olması ise heyecanımızı doruğa çıkarmıştı. Başından beri ansiklopediye emek veren, özellikle de başkanlık yaptığı yaklaşık on bir yıl boyunca (2003-2014) bu projenin başarılı bir şekilde tamamlanması için büyük gayret gösteren Âkif Hoca’nın ansiklopedi çalışmalarını en iyi şekilde anlatacağından hiç şüphemiz yoktu. Teknik alt yapımızın internet sitesine yönelebilecek aşırı teveccüh sebebiyle yetersiz kalma ihtimali bizi endişelendiriyordu. Ansiklopedinin dijital ortama aktarılması ve yayımlanması konusunda büyük çaba sarf eden, dönemin İSAM Bilgi İşlem Müdürü Bilal Çavuşoğlu ile birlikte kara kara düşünüyorduk. Ya çiçeği burnunda yeni ansiklopedi web sitesine aşırı bir yüklenme olur da site çökerse ne yapacaktık? Canlı yayın başlayıp da Bardakçı izleyicilere “Ey Ahali! Türkiye’de web siteleri uzun ömürlü olmaz. Bütün ansiklopediyi yükledik diyorlar ama ne zaman kaldırılacağı belli olmaz, siz bir an önce tüm ciltleri bilgisayarınıza indirin!” mealinde bir anons yapınca korkumuz daha da artmıştı. Bilal Bey gerekli tedbirleri almış olsa da yanlış hatırlamıyorsam o gece kısa bir süre ansiklopedi web sitesine erişemedik ve bir hafta boyunca ara ara bazı erişim sorunları yaşandı.

TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 25 Ocak 2014’te islamansiklopedisi.info adresi üzerinden yayına açılan ilk web sitesi

 

2014 yılı başında yayına başlayan islamansiklopedisi.info web sitesini hem tasarım ve görsellik hem de fonksiyonellik açısından daha ileri bir aşamaya taşıyarak tam bir elektronik/dijital ansiklopediye dönüştürmek üzere İSAM’da hummalı bir çalışma başladı. İSAM ve ansiklopedi için yepyeni bir heyecan demek olan ve 2018 yılında islamansiklopedisi.org.tr olarak meyvesini veren bu çalışmanın detaylarını daha sonra paylaşmak üzere şimdi epeyce bir geriye, hikâyenin en başına dönelim.

44 Yıl Önce Başlayan Heyecan
Aslında 1980’den bugüne 44 yıldır sürekli tazelenerek devam eden bir heyecandan söz ediyoruz. Bu heyecanı ilk defa yaşayan ya da bu ateşi yakan ilim ve hizmet adamlarının ilk durağı İstanbul Cağaloğlu’ndaki bir büroydu. “Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi” çalışmalarını yürütme görevi, böyle bir ansiklopedi hazırlama fikrini ortaya atan Ergun Göze’ye 22 Kasım 1980’de Cağaloğlu’ndaki bu büroda Vakıf yetkilileri tarafından tevdi edilmişti. Bu heyecan iki ay sonra, 24 Ocak’ta, İstanbul’un dünyaca meşhur Topkapı Sarayı Konyalı Lokantası’nda birçoğu ansiklopedinin müstakbel yazar ve redaktörleri olan ilim adamlarıyla paylaşıldı. Elbette Konyalı sadece bir heyecan ve coşkuya değil aynı zamanda bu büyük projenin muhteva ve yöntemine dair tartışmalara da şahitlik edecekti. Göze’nin 2-3 yılda bitirmeyi hayal ettiği bu önemli eserin 10 ciltten az olamayacağı, 10 yıldan önce tamamlanamayacağı ve ilmî değeri olan bir ansiklopedinin hazırlık çalışmalarının bile en az 2-3 yıl süreceği bu toplantıda anlaşılmıştı. Yaklaşık bir yıl sonra (20 Mayıs 1982) İstanbul’da ansiklopedinin çekirdek kadrosunu oluşturacak isimlerin katıldığı bir dost meclisinde yapılan istişare toplantısı da Konyalı’daki gibi hem ansiklopedi heyecanını büyütecek hem de işin usul ve esaslarına dair tartışmaları derinleştirecekti. Zorlu yolculuğun üstesinden gelebilmek için vazgeçilmez olan heyecanı ciddi planlamalar, samimiyetle yapılmış istişare, münazara ve kıyasıya tartışmalar beslemeli, böylece ayaklar yere sağlam basmalıydı.

Ansiklopedi’nin idarî karar mercii olarak Tayyar Altıkulaç, Bekir Topaloğlu ve İsmail E. Erünsal’dan oluşan ilk İdare Meclisi ve ilmî konularda bu meclise destek verecek ilk Müşavere Heyeti (M. Yaşar Kandemir, Hayreddin Karaman, M. Saim Yeprem; sonradan Ahmet Özel ve Ahmet Topaloğlu da dahil olacak) ile farklı bilim dallarını ilgilendiren maddelerin sipariş ve telif süreçlerini takip edecek ilk “ilim heyetleri” teşkil edildiğinde (1983), ansiklopedi çalışmalarını yürütmek üzere Üsküdar Bağlarbaşı’ndaki ilk bina (günümüzde Ganache Pastanesi) satın alındığında (1983), ardından Ahmet Gürtaş “Büyük İslâm Ansiklopedisi”nin ilk genel müdürü sıfatıyla göreve başladığında (1984), ilk fasikül ansiklopedi çalışanlarına dağıtıldığında (Kasım 1988) ve nihayet 1. cilt yayımlandığında (1989) hep aynı heyecan yaşandı ve her seferinde ansiklopedi ateşi harladı.

Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi
Genel Müdürlüğü’nün Üsküdar Bağlarbaşı’ndaki (Altunizade mahallesi, Kısıklı caddesi) ilk binası

TDV İslâm Ansiklopedisi’nin Bağlarbaşı’ndaki ilk binasında ansiklopedi uzmanları çalışırken
(soldan sağa: Ahmet Özel, Nurettin Albayrak, M. Âkif Aydın, Davut Dursun)

 

“Büyük İslâm Ansiklopedisi”
Büyük hedefleri olan ansiklopedi projesinin mimarları “Büyük” sıfatını ansiklopedinin adına da yansıtmayı düşünmüş olmalılar ki, ansiklopedi ve bu faaliyeti yürütecek olan kurum başlangıçta “Türkiye Diyanet Vakfı Büyük İslâm Ansiklopedisi” olarak anılıyordu. Ancak ilk fasikülün kapağından anlıyoruz ki çok geçmeden (muhtemelen 1985’ten itibaren) “Büyük” sıfatı kaldırılmıştı.


Bu vesileyle TDV İslâm Ansiklopedisi’nin birinci cildinin hangi tarihte yayımlandığı meselesine de açıklık getirmek yerinde olacak. Her ne kadar birinci cildin iç kapağında 1988 tarihi görünse de bu cilt aslında 1989’da basılmış ve cildi oluşturan 12 fasikül ciltlenirken muhtemelen birinci fasikülün “İstanbul 1988” kayıtlı iç kapağı kullanılmıştı. Bu durum ansiklopedinin hikâyesini anlatan “Hep 33 Yaşında” adlı belgesel filmin gala programının hazırlıkları sırasında İSAM Başkanı Mürteza Bedir’in dikkati sayesinde fark edildi.

TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1. fasikülünün iç kapağı

1. fasikül ile birlikte verilen “Müellif Kadrosu” başlıklı broşürün arka kapağı 

Yepyeni Bir Heyecan: İSAM
Ansiklopedi fikrinin yoğrulduğu ve piştiği bu süreçte ansiklopedi çevrelerinde eş zamanlı olarak bir başka heyecan daha yaşanıyordu. İlahiyat alanı başta olmak üzere İslam dini, tarihi ve medeniyetine dair araştırmalar yapacak nitelikli araştırmacılar yetiştirmek amacıyla kurulması düşünülen Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) fikri kuvveden fiile çıkmak üzereydi.

Ansiklopedi projesinin baş mimarı sayılan Tayyar Hoca’nın yanı sıra her biri benzer bir hayali gönlünde büyüten yol arkadaşları tarafından da paylaşılan bu yeni heyecanın ilk tezahürü muhtemelen Üsküdar’da Çengelköy sırtlarındaki Vahdettin Köşkü arazisindeki temel atma töreniydi. Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1982 yılında satın alınan arazi üzerinde İSAM kampüsünün temeli 20 Ocak 1986’da atılmıştı.

Tayyar Altıkulaç, Çengelköy’deki Sultan Vahdettin Köşkü arazisinde
İSAM’ın temeline ilk harcı koyarken

Kampüs alanındaki inşaat faaliyeti devam ederken yaklaşık üç yıl sonra İSAM resmen kurulmuş (3 Ocak 1988) ve faaliyetlerine Bağlarbaşı’ndaki ansiklopedi binasında başlamıştı. Kampüs inşaatının büyük ölçüde tamamlandığı Vahdettin Köşkü arazisinin farklı devlet kurumlarının müdahaleleri sonucunda kamulaştırılması ve Diyanet Vakfı’nın elinden çıkması (Ağustos 1990) ilim ve hizmet sevdalılarını yeni arayışlara yöneltmişti. Nitekim Bağlarbaşı’ndaki ansiklopedi binasının çok yakınında bulunan bugünkü İSAM Kampüsü arazisi pek çok zorluğa rağmen tıpkı Vahdettin Köşkü arazisinin satın alınması sürecindekine benzer bir başarıyla satın alınmış (Mart 1991), ardından Türkiye’nin önde gelen bazı mütefekkir mimarlarının da içinde bulunduğu bir heyetle mimari proje çalışmalarına başlanmış ve kampüs inşaatının temeli Kasım 1994’te atılmıştı. Bu arada Türkiye Diyanet Vakfı tarafından farklı amaçlarla ve iki ayrı müessese olarak kurulan İslâm Ansiklopedisi ve İslam Araştırmaları Merkezi Mart 1993’te İSAM çatısı altında birleştirilmişti. Yeni kampüs projenin idarî, malî ve mimari boyutlarını yürüten ekiplerin özverili çalışmaları neticesinde üç yıl gibi kısa bir sürede tamamlandı ve İSAM yepyeni bir heyecanla bugünkü binalarına taşındı (Kasım 1997). Hayreddin Hoca başta olmak üzere ansiklopedi çevresindeki ilim adamlarının göz nuru döktüğü ve himmetlerini esirgemedikleri İSAM araştırmacıları yurt içinde ve dışında başarılı akademik çalışmalara imza atacak; İSAM ansiklopedisi, sürekli gelişen kütüphanesi, yenilenen araştırmacıları ve yürüttüğü araştırma projeleriyle Türkiye’de örnek bir araştırma merkezi haline gelecekti.

44 Cilt + 2 Ek Cilt
Tüm bu yeni heyecanlar yaşanırken ansiklopedi de hızla yoluna devam ediyordu. 1997 yılında 15 ve 16. ciltler kütüphane raflarında yerini aldı. Sabırla, özveri ve ciddiyetle yürütülen çalışmalar semeresini verdi ve ansiklopedi başta planlandığı gibi yılda iki cilt (2004, 2005, 2008 ve 2011 yıllarında birer cilt) yayımlanmak suretiyle 2013 yılı sonunda 44 cilt olarak tamamlandı. Elbette başlangıçta ve yeni adımlar atılırken yaşanan heyecan zamanla kimi gönüllerde yerini yorgunluğa ve belki de yeni projelere başlama arzusuna bırakmıştı. Ama tamamlanması gereken ek ciltler himmet bekliyordu. Eksik kaldığı düşünülen, farklı sebeplerden dolayı ilgili ciltte yer verilemeyen pek çok madde olsa da bunların en önemlileri (1000 civarında) seçilerek iki ek cilt hazırlandı ve 2016’da âdeta ansiklopedinin 33. yılı armağanı olarak yayımlandı.

Aynı yılın haziran ayında düzenlenen “33 Yıla Vefâ” programında, kuruluşundan son cildi yayımlanıncaya kadar ansiklopedi heyecanını yüreğinde taşıyan, emeğini esirgemeyen ve “aşkınan çalışan” ansiklopedi sevdalılarına teşekkür edildi ve plaketler verildi. Artık ansiklopedi yolculuğu dijital dünyaya taşınacak ve TDV İslâm Ansiklopedisi güncellenerek yoluna devam edecekti.


TDV İslâm Ansiklopedisi’nin tamamlanması vesilesiyle düzenlenen “33 Yıla Vefâ” programının davetiyesi

Ansiklopedinin tamamlandığı dönemde İSAM Başkanı olan M. Âkif Aydın “33 Yıla Vefâ” programında
dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’den plaketini alırken

Heyecan, azim, kararlılık, ilmî vakar, ciddiyet, sabır ve tahammül… TDV İslâm Ansiklopedisi’ni var eden, yaşatan ve kemale erdiren iradenin, gücün kaynağı nedir, diye sorulsa, bu kelimeleri sıralamak yeterli olur herhalde. Belli ki adanmış gönüllere sahip bir hizmet neslinin mensupları olan ansiklopedi sevdalıları için zamanın ruhu gereği belirlenen menzil aynıydı: İlim yolunda hizmet. Yolun arızaları ve yolculuğun meşakkati saydığım sihirli kelime ve güçlerle aşılacaktı. Öyle de oldu. Mizaçları, meşrepleri, uzmanlıkları ve belki de ilim anlayışları, hâsılı “yoğurt yeme” tarzları birbirinden farklı olan ansiklopedi sevdalıları bu yolda aynı heyecanı paylaşmayı bilmişlerdi. Çünkü hizmet yolunda en büyük engel şartların zorluğu ve imkân eksikliği değil heyecan eksikliğiydi.

Ne diyordu Bozkır’ın Tezenesi:
“Aşk biterse yorulur insan…”
“Aşkınan çalışan yorulmaz.”

Ne diyelim, darısı bizim neslin ve sonrakilerin başına…

Kaynakça
Altıkulaç, Tayyar, Zorlukları Aşarken, İstanbul 2011.

Karaman, Hayreddin, Bir Varmış Bir Yokmuş: Hayatım ve Hatıralar, İstanbul 2008.
Topaloğlu, Bekir, Günlerim Böyle Geçti: “Hatıra ve Günlükler”, İstanbul 2021.

İSAM Bülteni‘ne

Abone Ol!

İSAM Bülteni‘ne

Abone Ol!