Bu şehir, tarih boyunca Doğu ile Batı’nın birbirine bakıp sessizce anlaştığı bir yer. Burada ne tam bir uyum ne de bir çatışma vardır; bir araya gelen her şey, kendi kimliğinden bir şey kaybetmeden ötekine yaklaşır. İSAM ise bu karmaşık akışın içinde, bir şeyleri hem biriktiren hem de dönüştüren bir merkez. Her sabah buraya adım attığınızda, bahçede sizi karşılayan sessizlikte bir zaman duygusu belirir; bu, akıp giden bir zaman değil durup düşünen, etrafına bakıp kendi anlamını arayan bir zamandır. Bu sessizlikte çalışmanın, öğrenmenin ve bir şeyler inşa etmenin o kadar eski ve o kadar insana dair olduğunu fark edersiniz ki, oturduğunuz yerden kalkmadan dünyaya başka bir gözle bakmaya başlarsınız. İSAM, bu hislerin mekânıdır; burada üretilen her bilgi, kendi sınırlarını aşarak başka bir hikâyeye dokunur.
İSAM 41 yıldır bu duyguları hissederek, müslüman toplumların meselelerine dair sağlam ve güvenilir bir bilgi temeli oluşturmak için titizlikle çalışıyor. Üniversiteler, araştırma merkezleri, finans kuruluşları ve sivil toplum örgütleriyle kurduğu güçlü iş birlikleriyle bilgiye dayalı bir toplum inşa etme gayreti sergiliyor. İSAM’ın bu başarısının ardında her daim ilmîliği düstur edinmesi, farklılığa açık olması, güçlü akademik bağlantıları ve mükemmeliyeti hedefleyen neşir anlayışı yatmaktadır. Bu karakteristikliği ile İSAM, global düzeyde benzer kuruluşlara örnek teşkil eden, müslüman dünyasında güvenilir bir bilgi üretim merkezi olarak öne çıkmaktadır.
1983 yılında Dr. Tayyar Altıkulaç, Prof. Dr. Bekir Topaloğlu ve idealist yol arkadaşlarının çabalarıyla temelleri atılan merkezimiz, derleme, araştırma, uzmanlaşma ve uzman yetiştirmeyi tek çatı altında birleştiren yenilikçi bir yapının ilk adımı olmuştur. Nitekim, bu vizyon doğrultusunda 33 yıllık titiz bir emeğin sonucu 46 ciltlik orijinal TDV İslâm Ansiklopedisi tamamlanmış ve toplumumuzun entelektüel mirası engeller olmaksızın erişilebilir hale getirilmiştir. Şimdi ise, bu birikimi güncelleyerek daha da zenginleştirmek için yoğun bir şekilde çalışmaktayız.
İSAM bünyesinde yetişen uzmanlar, ansiklopedinin ve diğer çalışmaların hayata geçirilmesini yalnızca bir görev değil, nesiller arasında aktarılan bir kültürün devamlılığını sağlayan bir miras olarak görmüşlerdir. Bu anlayışla alanında kıdemli hocaların rehberliğinde projelere dahil edilen genç araştırmacılar, birer meslektaş olarak desteklenmiş ve zamanı geldiğinde bu bayrağı devralmanın gururunu taşımışlardır. Bu döngü kimi zaman kendi araştırmalarıyla birlikte TDV İslâm Ansiklopedisi’nin mutfağında yetişen hocalarımızla kimi zaman da İSAM ve Diyanet Vakfı’nın burs programlarıyla yurt dışında eğitim görerek İSAM’a dönmüş araştırmacılarımızla sürmüştür. Günümüzde de yurt içi ve yurt dışındaki prestijli üniversitelerde akademik kariyerlerini sürdüren bu uzmanlar, alanlarında bilimsel bilgi üretimini ileriye taşımakta; çeşitli disiplinlerde araştırmalar yaparak yeni bakış açıları ve çözümler geliştirmektedirler. Araştırmacılarımızın, bilim dünyasında ve kamu yönetiminde bilgiye dayalı kararların alınmasında üstlendiği etkili rol, kurumumuz için büyük bir gurur ve ilham kaynağıdır. Bu vesile ile İSAM’ın arkasındaki güç ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı’nı anmadan geçemeyiz. İnsanlık için yüksek idealleri hedefleyen Başkanlık ve Vakfın kesintisiz desteği, ülkemizin entelektüel mirasına ve İslam düşüncesinin evrensel boyutta tanınmasına yönelik önemli katkılar olarak tarihe geçecektir.
Geçen yaklaşık 40 yıl içinde dünya, ansiklopedik bilgi üretimi ve araştırma alanlarında büyük dönüşümlere tanıklık etmiştir. Bugün, bilgi üretimi alanındaki rekabet, dünya çapında en önemli öncelik haline gelmiştir. Rekabet, sadece bilimsel bilgiye erişimle sınırlı kalmayıp yapay zekâ teknolojilerinin gelişimiyle farklı alanlara taşınmış; veri analizine dayalı araştırmalar yeni bir mücadele zemini oluşturmuştur. Bu dinamik süreç akademik araştırma merkezleri ve bilgi üretiminde öncü kuruluşlar üzerinde ciddi baskılar oluşturmuş, yenilikçi stratejilere yönelimi neredeyse zorunlu hale getirmiştir.
Bu bağlamda, İSAM olarak bizler de hızla değişen bilgi dünyasına ayak uydurmak ve kurumumuzu geleceğe hazırlamak amacıyla, kadromuza 12 yeni araştırmacı asistanı dahil etmiş bulunuyoruz. Son derece şeffaf yürüttüğümüz başvuru sürecinde alan ve konu kısıtlaması olmaksızın İSAM’ın belirlediği çalışma gündemleriyle ilişkili çalışmalar yürütmek isteyen ve iki dil yeterliliğini taşıyan genç araştırmacıların başvuruları alınmıştır. Geçtiğimiz nisan ayında yapılan ilana gelen başvuruların yazılı sınavları belirlenen komisyonlarca adayların isimleri gizli tutularak değerlendirilmiş ve sonrasında yapılan sözlü mülâkat neticesinde temayüz eden 12 araştırmacı asistanı Kasım ayı itibariyle İSAM’daki görevlerine başlamışlardır. Asistanlarımız, güçlü bir akademik oryantasyon programı ve Doğu ile Batı’daki üniversitelerde planlanan eğitimlerle, yalnızca yerel düzeyde değil, aynı zamanda uluslararası alanda da başarılı işler yapabilecek donanıma sahip olacaklardır.
İSAM’da pek çok kez gerçekleşen bayrak devrinin son halkasını oluşturan ve sadece İSAM’ın değil Türkiye akademisinin de yüz akı olacağına inandığımız genç araştırmacılarımızın kendilerinden beklenen misyonu yerine getirmek için hep yapageldiğimiz gibi kıdemli hocalarımızla kol kola gayret göstererek bayrağı devralacaklarına inancımız tam. Önümüzdeki senelerde de yeni giriştiğimiz projelerimizle bağlantılı olarak yine başka genç araştırmacılarımıza da aramızda yer açma gayreti içerisinde olacağız.
Araştırmacı Asistanlarımız