Rumeli Müfettişi Hüseyin Hilmi Paşa ve Evrakına Dair
Kenan Yıldız
24 May, 2024
Rumeli Müfettişi Hüseyin Hilmi Paşa ve Evrakına Dair
Kenan Yıldız
24 May, 2024

Hüseyin Hilmi Paşa’nın Aydın, Suriye vilayetlerinde görevli iken aldığı nişan

Üç katlı İsam Kütüphanesi’nin kapısından içeri girdiğinizde sizi pencerelerle aydınlanan galeri boşluklu büyük bir iç avlu karşılar. Akabinde sağlı sollu sıralanmış rafların yanında çalışma masalarını, fotokopi servisini görürsünüz. Mekâna dair ilk izlenimlerinizin ardından eğer çalışmanıza kolaylık sağlayacak alana yakın boş bir masa bulabildiyseniz o günün şanslı araştırmacısı sizsinizdir. Burada sizi görünenin ötesinde, dijital veri tabanları,  çeşitli arşiv katalogları, evraklar, koleksiyonlar ve daha niceleriyle koca bir dünyanın beklediğini, kütüphane içinde kütüphane olduğunu söylemek isterim.

Belgelerin arasında yalnızca resmî tarihin değil, aynı zamanda o tarihin gölgesinde kalan insan ruhunun da izlerini görmeniz mümkün; vaktiyle yazılmış mektuplar, dostlarına gönül koyan cümleler, basit hesap defterleri,  fotoğraflar, zarif desenlerle bezeli sayfalar…  Sizi özellikle temin ederim ki evrak koleksiyonlarını incelerken, her dosyada bir insanın, bir şehrin, koca bir memleketin hikâyesini bulacaksınız. 

Bu yazıda özellikleri ve mahiyeti itibariyle dikkatinizi çekeceğini düşündüğüm İSAM Kütüphanesi Arşivi’nin araştırmaya açılan ilk koleksiyonu olan “Hüseyin Hilmi Paşa Evrakı”ndan bahsetmek istiyorum.Büyük ölçüde, Hüseyin Hilmi Paşa’nın (1855-1923) 35 yıllık memuriyet hayatı boyunca yapmış olduğu şahsî ve resmî yazışmalar ile aile üyelerine ait belgeleri içerir. Paşa’nın doğduğu yer olan Midilli’de Tahrirat Kalemi’nde 1874 yılında başladığı memuriyet hayatı silsile halinde şöyle sıralanabilir: Midilli’de mukayyit ve müdür; Aydın ve Suriye’de mektupçu; Burdur’da padişah çiftliklerinin idareciliği; Mersin, Maan, Nablus ve Süleymaniye’de mutasarrıflık; Adana ve Yemen’de valilik; Manastır-Kosova-Selanik merkezli Rumeli Genel Müfettişliği, Dahiliye Nâzırlığı, Sadrazamlık, Adliye Nâzırlığı ve son olarak Viyana Sefirliği. Hilmi Paşa, elçiliğinin nihayete erdiği 1918 sonrasında da bulunduğu Viyana’dan ülkeye dönmemiş, 1923 yılında burada vefat etmiştir.

1874 yılında Midilli Tahrirat Kalemi’nde henüz bir memur olan Hüseyin Hilmi Efendi burada göz hapsinde bulunan Namık Kemal ile tanışır. Onun tüm eserlerini okumuş ve fikirlerinden oldukça etkilenmiş olması sebebiyle döneminde N. Kemal’in çömezi olarak anılmaktan kurtulamamıştır. N. Kemal, Midilli mutasarrıfı tayin edilince H. Hilmi Efendi’yi Midilli Tahrirat Müdürlüğü’ne getirmesi de  (1881) bu konuyu destekleyen bir unsur olur. N. Kemal’in Hüseyin Hilmi Efendi ile olan hususi münasebetleri 1878-1888 yılları arasında kendisine yazdığı mektuplarda (68 adet) açık olarak okunabilmektedir. N. Kemal’in bu mektuplarının yanı sıra mutasarrıflığı dolayısıyla yaptığı bazı resmî yazışmaları, Hüseyin Hilmi Paşa Evrakı’nın çok önemli bir parçasını teşkil etmektedir.[1]

İstanbul’a gelecek olan vali/paşayı karşılaması konusunda Namık Kemal’in Hüseyin Hilmi Efendi’ye mektubu

Evrak koleksiyonunun yoğunlaştığı devir, Osmanlı İmparatorluğu’nun çözülme dönemlerine denk gelen, isyanların baş gösterdiği, çete faaliyetlerinin doruğa ulaştığı bir zaman diliminde II. Abdülhamid tarafından kurulan ve başına H. Hilmi Paşa’nın tayin edildiği Rumeli Genel Müfettişliği yıllarına (1902-1908) rastlamaktadır (946 belge). Selanik, Kosova ve Manastır üçgeninde tüm Rumeli’nin idarî ve askerî amiri (Rumeli Vilâyât-ı Selâse Müfettiş-i Umûmi) olarak görev yapan Hüseyin Hilmi Paşa’nın bu bölgede Sırp, Bulgar çeteleri ile mücadele; cemiyet-i fesâdiye (bozguncu örgüt) olarak anılan İttihat-Terakki tarafından yürütülen faaliyetlerin takibi; İngiltere, Rusya gibi dış aktörlerin askerî ve siyasî teşebbüsleri; Makedonya ve Girit meseleleri gibi uluslararası siyasî literatürüne giren konulara dair faaliyetleri yaptığı yazışmalardan izlenebilmektedir. Ayrıca, Hilmi Paşa’nın aldığı istihbari rapor, layiha ve mektuplar dışında kendisinin bizzat takip ettiği Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, İtalya ve İngiltere basınında çıkan özellikle Rumeli, Makedonya, Girit, İttihat-Terakki konulu haber ve yazıların derlenmesi ve Türkçe’ye çevrilmesi, kamuoyunu okuma ve doğru karar alma süreçlerindeki yönteminin anlaşılması bakımından kıymetlidir.

Hüseyin Hilmi Paşa

Hüseyin Hilmi Paşa, II. Abdülhamid’in çok güvendiği önemli bir diplomat olarak kritik bir dönemde Arnavut, Bulgar, Sırp, Rum, Ulah, Türk ve Çingeneler’in bir arada yaşadığı ve bir anlamda barut fıçısı halinde bulunan Makedonya bölgesinde, hükmü geçen tek otorite olarak görev yapmıştır. Böylesine önemli bir eşikte kurumsal olarak kendisi ile başlayıp biten müfettişlik görevini üstlenen Hilmi Paşa’nın diplomat kimliğinin yansıdığı belgeler aynı zamanda Paşa’nın mektupçuluğundan gelen arşivci özelliğine de işaret etmektedir. Nitekim, kendisine gelen tüm belgeleri bunlara cevap olarak giden yazılarının müsveddeleriyle birlikte dosyalaması ve muhafaza ederek arşivlemesi, bu vasfını açık şekilde göstermektedir.

Paşa’nın daha önce vali olarak görev yaptığı Yemen bölgesinde ortaya çıkan İmam Yahyâ isyanı da kendisinin ilk sadrazamlık dönemine denk gelen önemli bir olaydır. Bu isyanla ilgili olarak koleksiyonda yer alan belgeler de toplumsal ve siyasî açıdan kaynamaya ve çözülmeye başlayan Ortadoğu özelinde yürütülen faaliyetlere ışık tutması bakımından önem taşımaktadır.

Hüseyin Hilmi Paşa’nın siyasî yönünü yansıtan resmî evrak dışında kalan özel evrakı da koleksiyonun önemli bir başka bölümünü teşkil etmektedir. Paşa’nın kayınpederi Abdi Bey’e ait Midilli’deki arazilerle ilgili dosya, Paşa’nın eşi ve çocukları ile olan yazışmaları, ailenin kendi aralarında yaptıkları yazışmalar bu bakımdan oldukça değerlidir.

Hüseyin Hilmi Paşa’ya Sadrazam Ferit tarafından gönderilen şifreli telgraf

Hüseyin Hilmi Paşa Evrakı ilk olarak 2006 yılında fon ve belge olmak üzere iki temel düzeyde 1714 kayıtta tasnif edilerek araştırmaya açılmış ve özet katalogu basılı olarak yayımlanmıştır.[2] Daha sonra web katalogu da hazırlanmış ve basılı nüshada bulunan kimi yanlışlar bu versiyonda giderilmiştir. 2016 yılında bir sahaftan satın alınan 78 yeni belgenin de tasnifi tamamlanmış ve mevcut kataloga ilave edilmiştir. Eklenen bu belgeler, koleksiyonun son 15 kaydında (1714-1728 arası) özet bilgileri yer alan grubu teşkil etmekte olup Hüseyin Hilmi Paşa’nın hanımı ve çocukları arasındaki yazışmaları içermektedir. Aile tarihine ışık tutan bu mektuplar ağırlıklı olarak H. Hilmi Paşa’nın eşi Zehra Hanım ve kızları Aliye Hilmi çevresinde gidip gelmiştir. Söz konusu mektuplarla birlikte koleksiyon daha da zengin bir içerik kazanmıştır.

Hüseyin Hilmi Paşa Evrakı üzerindeki arşivcilik çalışmaları halihazırda da sürmektedir. Bu çalışmalar kapsamında koleksiyon yeniden ele alınarak fon, seri, dosya ve belge olmak üzere dört temel düzeyde tasnife tâbi tutulmakta olup, bu aşamalar nihayetlendiğinde arşiv daha organik, anlaşılır ve kullanışlı bir yapıya kavuşacaktır. 

Viyana sefiri iken Avusturya-Macaristan ile yapılacak görüşmelere birinci murahhas olarak görevlendirildiğine dair berat

Osmanlı topraklarından kopan Balkanlar ve Ortadoğu’da 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başları arasında her iki coğrafyanın bütününü sarma temayülü  gösteren hatta günümüzde dahi devam eden müşevveş vaziyeti açık şekilde yansıtan Hüseyin Hilmi Paşa Evrakı’nın, en önemli arşiv kaynaklarından biri olarak son devir Osmanlı tarihi araştırmacıları için daima özel bir yere sahip olacağına kuşku yoktur.

Online kataloga erişim için http://ktp.isam.org.tr/?blm=arahhp&navdil=tr

 

[1] N. Kemal’in Hüseyin Hilmi Efendi’ye yazdığı mektuplardan koleksiyonda bulunanlar şu çalışmada yayımlanmıştır: Ali Akyıldız, Azmi Özcan, Namık Kemal’den Mektup Var (Yayımlanmamış Mektuplar), İstanbul: İBB Kültür AŞ, 2008.

[2] Hüseyin Hilmi Paşa Evrakı Kataloğu, haz. Ömer Faruk Bahadur, Asiye Kakırman Yıldız, Müslüm İstekli, Kenan Yıldız, proje yön. Mustafa Birol Ülker (İSAM: İstanbul, 2006).

İSAM Bülteni‘ne

Abone Ol!

İSAM Bülteni‘ne

Abone Ol!